Yıllar önce (1992-1993) aldığım siyah çay fincanlarım. Ne modaydı o
zaman, her gelin kızın çeyizinin olmazsa olmazı gibiydi. Yok, ben öyle kat kat
dantel yatak örtüleri, sehpa takımları, etamin – kanaviçe masa örtüleri,
yastıklar, sehpa takımları falan hazırlayıp sandıkları doldurmadım. Sadece
meslek lisesinde ve fakültede yaptığım, birazda çocukluğumuzda annemin yaptırdığı ufak tefek şeylerim vardı. Bu fincanları da o zamanlar askerde
olan eski eşim istediği için almıştım.
Nedense vitrinde gördüğünde beğenmişti. Ama istinasız birçok kişinin
evinde vardı bu
koyu renkli fincanlardan. Aradan geçen 25 -26 yıl içinde galiba bir iki defadan
fazla da kullanmadım.
O kadar sene dolapta dururken bende sıkıldım onlarda. Atmaya da kıyamadığım için şekil değiştirelim dedim. Bir sürede böyle kullanalım…
Sevgiyle, emekle, güzelliklerle…
My
black tea cups I took years ago (1992-1993). So what was it like, every bride
was like a daughter's dowry. No, I did not fill the chests with lace
bedspreads, coffee table sets, etamin - crochet table covers, pillows, coffee
tables and so on. I only had small things that I made in the vocational school
and in the classroom, and a little bit of my childhood that I had my mother do.
I took these cups because my ex-husband wanted them at that time. He liked it
when he saw Nedense in his window. But there were many uninvited people at the
house of these dark cups. I have not used it more than a couple of times in the
past 25-26 years.
I've been bored with them while I've been standing in the closet for so many years. I said to change the shape so I can not go to the throne. Let's use it like this for a while...
With love, with labor, with beauty...