Dört
arkadaş yıllar önce hayalini kurdukları gemi yolculuğuna
çıkıyorlar. Gemide geçen zamanları
ve uğradıkları liman şehirlerindeki
maceralarının anlatıldığı güzel bir roman.
E
tabii ki de kıskandım, hem de çok. Uzun bir gemi yolculuğuna kim çıkmak istemez ki. Düşünsenize otel
konforunda seyahat ediyorsunuz ama hem seyahat süresince gemi içinde keşfedilecek, eğlenecek
çok şey var. Uğranılan limanlarda da gezeceksiniz ve valiz taşıma külfeti olmadan. Çok
isterdim. Birde Trans Sibirya ile tren yolculuğu yapmayı çok istiyorum. Dilerim
gerçek olur.
Bu
arada okumak isterseniz “İşte Kızlar Geliyor” Hyperion Kitap’tan çıkan roman 580 sayfa.
Arka
kapak:
“Ven, Rose, Olive ve Frankie eski okul arkadaşlarıdır. Öğrencilik yıllarında kendileri için parlak birere gelecek, zenginlik, aşk ve harika işler hayal ederler.
Yirmi
beş sene sonra Olive, tembel ve işsiz kocası
ile hasta annesine bakmak için temizlik yapmaktadır.
Roz,
iyi yürekli ve sevecen eşi Manus’a sevgisini gösterememektedir çünkü çapkın bir
adam olan eski eşi, kalbini fena halde kırmıştır.
Frankie’yle
ise bağları tamamen kopmuş haldedir.
Ama
Ven, arkadaşlarını bir araya getirmeye ve kırk yaşına basmadan önce bir gemi yolculuğuna çıkma hayallerini gerçekleştirmeye niyetlidir.
Dört
arkadaş, ne olduğunu
bile anlamadan kendilerini evlerinden uzakta, açık denizde bulurlar. Ancak masmavi gökyüzü, sıcacık
güneş ve on altı
gün sürecek olan lüks bir hayat, geri döndüklerinde her
birini bekleyen gerilimi ve yalnızlığı unutturmaya yeterli olacak mıdır?”
Sayfa:
107’den…
“Bu
akşam ne giyeceksiniz? Diye sordu olive. Bazı yolcular, oraya
çok şık giysilerle gelmedilerse çoktan akşam
yemeği için üstlerini değiştirmiş gibi duruyorlardı.
Bay B güvertesi yolcusu, üstüne spor bir ceket giymiş; eşi de bir hırka kazak takımı giymiş, inci bir
kolye takmıştı.
“Olduğun gibi git,” dedi Ven.”Bir çok kişi ilk gece öyle
yapar…..”
Keyifle
okumanızı dilerim 📖📖📖
Sevgiyle
kalın 😍😍😍
Yorumlar
Yorum Gönder