Bu
sene yeni yıl mesajımı kelimenin anlamıyla doğru orantılı olarak yeni yılın ilk saatlerinde
yazmak istedim.
Yeni
yılın ilk sabahında, henüz çoğu kimse
gecenin mahmurluğunu üzerinden atamamışken;
Geç
saatlere kadar oturduktan sonra bir türlü uyanamayıp yatakta bir sağına bir soluna dönüp dururken;
Rüyalarında,
tüm gün ve gece boyunca ağızlarına tıktıkları hindiler, tavuklar, yedikleri kuru ve yaş meyveler intikam almak için peşlerinde koştururken;
Bolluk-bereket,
şans için kırdıkların nar tanelerin “intikam!” naraları atarak peşlerine düşmemişken;
Yılbaşı şerefine yaktığımız mumların kokusu henüz
tam olarak dağılmamışken yazmaya başlayayım istedim, düzeltmeler
ve yayınlamak için
de zamanım olsun.
İstedim ki “Hoş geldin yeni yıl” derken eski yılla aramızda manevi bir bağımız kalmasın. 😍🎄🎬💒☕⛄
Artık
“rahmetli” sıfatı ile anılan eski başbakanlarımızdan birinin de
dediği gibi “Dün dündür, bugün bugündür!”.
Bu
yeni yıldan istediğim çok şey var, başarabilir
mi bilmiyorum. Yeni yılı ters köşeye
yatırmak istiyorum aslında,
becerebilirsem.
Mesela:
Bu
sene tüm dünyada öyle bir sakinlik ve huzur olsun ki;” U**n! 2024 te ne savaşlar vardı
hatırlıyor musunuz?” diye
birbirimize dürtmece yapalım (ne demekse);
Ukrayna-Rusya,
İsrail- Filistin, Suriye Çin’de, Afganistan’da ve daha birçok
yerdeki savaşlar, iç karışıklıklar, anlaşmazlıklar, eften püften şeyler için birbirine omuz atmalar mucizevi bir şekilde bitsin ki “Geçen sene kaç çocuk ölmüştü hatırlıyor musun?”
diye birbirimize soralım;
Sofraya
oturduğumuzda elimize aldığımız bir dilim ekmeğe
bakıp “Geçen yıl bir dilim ekmek yememiş insanlar olduğuna
inanabiliyor musun?” diyerek şaşkınlığımızı gün yüzüne dökelim;
1937-1939
yılları 1. Dünya savaşı nedeniyle çok kötüymüş.
1940-1945
yılları 2. Dünya savaşı çıkmış. Her savaş
döneminde olduğu
gibi berbatmış.
1989-1990
yılları körfez savaşının olduğu zaman kötüydü.
2019-2020
yılı covid nedeniyle evlerimize kapandığımızda da çok
kötüydü. Hastalık, çaresizlik, ölüm korkusu herkesi birbirine
eşit yapmış;
aynı çaresizliği ve korkuyu benim kadar Japonya’da yaşayan ve hiç
karşılaşmadığımız ama aynı gezegeni paylaştığım arkadaşım
da yaşamıştı. 2022 yılı ile
yavaş yavaş bitti “Oh!!”
diyeceğimiz bir zamanda her şey karma karışık oldu.
Dünyada
ve ülkemizde kavgalar, suikastlar, doğal
afetler, büyük kazalar (uçak, tren vb.), patlamalar, savaşlar vs peş
peşe geldi.
2024
resmen her şeyin üzerine tüy dikti. Eminim “şeytan” bile “Yok
artık! Daha neler! Yuh! Bu kadar da olmaz canım!” demiştir. Yeryüzünde ki insan kılıklı canavarların sebep
olduklarını görünce şapka çıkartıyordur!
Bittiğine, gittiğine
hiç üzülmedim 2024. Eminim seni özleyecek bir takım
insanlarda vardır ama git lütfen!
Arkanı
dön ve çık, kapı açık!
2025
mi?
Daha
yeni başlıyoruz! Bugün 365
günün birinci günü. Elbette her yıl olduğu
gibi bu senede kalbimden geçen dileklerim, herkes için iyi niyetlerim,
umutlarım ve sınırsız hayallerim var ama yağma
yok! Hiç birini kelimelere dökmeyeceğim.
Ben anlayacağımı anladım, birileri (!?) pusuda bekliyor; dileklerimizi yazdığımızda/ söylediğimizde Hoop! Hemen
tersine çalıştırıyor!
Bu
sene dileklerimi kalbimde tutuyorum, anahtarını evrenin en derinlerine attım gitti!
Umutlarınız her daim tap taze kalsın. Tıpkı dileklerimizi dileyip süslediğimiz çam ağaçları gibi
Herkese ve her şeye inat yaşasın barış/dostluk/aşk/mutluluk!
Sizi seviyorum 😍🎄🎬💒☕⛄
Sevgiyle kalın 😍🎄🎬💒☕⛄
Yorumlar
Yorum Gönder