Bir Sonbahar Aşkı… Milly Johnson…

 


Otuzlu yaşlardaki iki kadının ev arkadaşı olmasıyla başlayan, her iki kadının da kendi hayatlarındaki çıkmazlarını anlatan bir hikaye.  Okumak isteyenler için, kitap Hyperion yayıncılıktan çıkmış ve 482 sayfa.

 Arka kapak:

“Rüzgarlı mevsimin tam ortasında, dört arkadaşın ayakları yerden kesilmek üzere…

Onu yerle bir eden bir boşanmanın ardından, daha yeni bekar kalmış olan Juliet Miller kendisine ait bir daireye taşınır ve otuzlu yaşlarının ortalarında uygun birisinin çıkabileceğini düşünerek bir oda arkadaşı bulmak üzere ilan verir. Tam pes etmişken, Floz çıkagelir ve iki kadın bir anda kaynaşır.


Juliet’in iri yarı ikiz kardeşi Guy, Floz’la tanışır tanışmaz ona vurulur. Ancak, onu ne kadar etkilemeye çalışsa da bir türlü beceremez, hata üstüne hata yapar. Bu arada, Guy’ın en yakın arkadaşı Steve de eskiden beri Juliet’e aşıktır… Ama bu öyle bir aşktır ki, ilk başından beri karşılıksız kalmıştır.

Floz ile Juliet’in arkadaşlıkları güçlendikçe ve Floz, Miller ailesinin bir parçası olmaya başladıkça acaba Guy, Floz’un onlara karşı hissettiği sevgiyi daha farklı bir şeye dönüştürebilecek, kendisine aşık olmasını sağlayabilecek mi? juliet en sonunda hayallerini süsleyen erkeğin, Piers’ın dikkatini çekince, Steve’in kalbi kırılacak mı?

Sonbahar ilerledikçe, aşk hepsi için tekrar mümkün olacak mı? Yoksa geçmişin sırları bu mevsimin altın renklerini kışın soğuğuna mı dönüştürecek?”




Sayfa 39’dan küçük bir kesit:

“Floz’u gördüğünde Guy’ın aklına tek bir şey gelmişti: Lacey Robinson. Karşısındaki minyon kadına bakıp eski sevgilisiyle arasındaki benzerliği görünce yutkundu ve afalladı.

“Pardon” dedi, ”Burada olduğunuzu unutmuşum. Floz’du değil mi?”

“Şey, evet,” dedi Floz sabahlığını düzelterek.

“Siz de…”

Ama Guy çoktan amfetamin yutmuş bir tazı hızıyla kapıya yönelmişti. Daireden bir an önce çıkayım derken,  telaştan fiskos masasına çarpıp her şeyi yere devirdi. Sonra, bir yay gibi hızla doğrulup kafasını tavandan sarkan avizeye çarptı.

“Gitmem gerek, hoşçakalın,”dedi ve kapıyı çarpıp gidince , Floz’u Şeytan filmindeki Linda Blair’e benzediğini düşündürerek yalnız bıraktı…”



Keyifle okumanızı dilerim 📖📖📖

Sevgiyle ve sevdiklerinizle kalın 😍😍😍

 

Yorumlar