Diğerlerinden daha farklı bir hikaye “Bilinmeyen
Hedef”. Farklı ülkelerden, farklı zamanlarda bir anda ortadan kaybolan bilim
insanları. Buhar olup yok oluyorlar adeta. Bu kez dedektifimiz başkasının kimliğine bürünerek şeytanın inine giren sıradan bir kadın. Keyifli ve güzel
bir macera. Okumak isteyenler için; roman 270 sayfa, “Altın Kitaplar”
yayınevinden çıkmış.
“Hiçbir şey mutlak doğru değildir.” Spectator.
Çok sayıda bilim adamı bir anda ortadan kaybolur. Bu durum gizli haberalma servislerini iyiden iyiye endişelendirir.
Bu adamlar kaçırılmış ya da şantaj mı yapılmıştır? Yoksa beyinleri mi yıkanmıştır?
Tüm bu sırrın anahtarı bir kadın
da saklıdır, ama o da uçak kazasında ağır yaralanmış, hastanede ölüm döşeğinde yatmaktadır.
Romandan küçük bir kesit:
“Hilary hafifçe gülümseyerek
kızı takip etti. Tuvalet abartıldığı kadar iyi değildi ama en azından su
akıyordu. Bir lavabo ve birde çatlak ayna vardı ki bu ayna insanın yüz şeklini korkulacak
derecede bozuyordu. Hilary aynadaki yüzünü görünce korkarak geri çekildi. Ellerini
yıkayıp, havlunun görüntüsünü pek beğenmediği için ellerini kendi
mendiliyle kuruladıktan sonra, oradan ayrılmak üzere arkasını döndü.
Nasıl olduysa tuvaletin kapısı
takılmıştı. Geriye çekildi ve
kapı kolunu kuvvetle itti. Kapı kıpırdamadı bile. Hilary dışarıdan süngülendiğini ya da kilitlendiğini düşündü
bir an. Sinirlendi. Onu oraya kilitlemeleri için nasıl bir nedenleri olabilirdi
ki? Sonra odanın diğer
köşesinde bir kapı daha olduğunu fark etti. Ona gidip
kapı kolunu çevirdi. Bu defa kapı kolayca açıldı ve Hilary içeri girdi. Burası doğu stilinde döşenmiş küçük bir odaydı. Yalnızca duvarlardaki lambalardan loş bir ışık yayılıyordu. Buradaki uzun
divanda oturup, sigara içen biri vardı. Bu trende tanıştığı Fransızdı: Bay Henri Laurier.”
Sevgiyle ve sevdiklerinizle
kalın 😍😍😍
Yorumlar
Yorum Gönder