Birçok kitabını okuduğum Stephen King’in yine akla hayale gelmeyecek bir öyküsünü okumanın mutluluğu içindeyim. Hikâyenin başlarında “Ah! Keşke!” dediğim anlar çok oldu ama sonra hâlime şükretmeyi tercih ettim tabi ki.
Okumak
isteyenler için 125 sayfadan oluşan
kitap İnka Kitap’tan çıkmış.
Arka kapak:
“Bu şaşılacak derecede tatlı ve epey melankolik romanında King, tuhaf koşulların
insanları nasıl bir araya getirebileceğine dair esrarengiz ve büyüleyici bir masal kaleme alıyor…
King’in bu dokunaklı anlatısı küçük kasabalara, büyüye, doğru şeyi yapmanın neşe ve zorluklarına dair hikâyeleri sevenler için kusursuz bir yapıt. (Publishers Weekly)”
Sayfa 59:
“Castle
Rock’ta bulutsuz masmavi gökyüzüne eşlik
eden ılık havaların hâkimiyetindeki o muazzam ekim sonu günlerinden biri yaşanıyordu.
Siyasi açıdan ilerici sayılan azınlık küresel ısınmadan dem vursa da, muhafazakâr
çoğunluk sıcak geçen pastırma yazı olarak tanımlamayı tercih ediyor,
kısa süre sonra tipik Maine kışın başlayacağını iddia ediyordu ama genel olarak herkes halinden memnundu. Balkabakları
verandalardaki yerlerini almış, kara kedilerle
iskeletler pencerelerde dansa koyulmuş, şeker toplamaya çıkacak ilkokul çocuklarına büyük gün gelip çattığında kaldırımda yürümeleri ve yalnızca paketlenmiş şekerleri almaları gerektiği okulda düzenlenen toplantıda usulünce anlatılmıştı. Spor salonunda düzenlenen ve
liselilerin kostümleriyle katıldıkları geleneksel Cadılar Bayramı onuruna yerel
müzik grubu Sirk Çadırı isimlerini Cimriler ve Palyaçolar şeklinde değiştirmişti…”
Sağlıkla, sevgiyle ve sevdiklerinizle kalın 😍😍😍
Yorumlar
Yorum Gönder