Caroline Jacobs’ın Muhteşem Dönüşü… Matthew Dıcks…

Okumaya başladığımda içimden “keşke” dedim, “benimde geriye dönüp geçmişte kalan bazıları ile yüzleşme fırsatım ve cesaretim olsa”. Caroline Jacobs, okulda veli toplantısında müdürün tavırlarına sinirleniyor. Ertesi gün kızının okulda arkadaşıyla kavga ettiğini öğrenince işi kökten çözmeye; geçmişte yapamadığı yüzleşmeyi yapmaya karar vererek geçmişine doğru uzun bir yolculuğa çıkıyor. Okumak isteyenler için kitap 222 sayfa.



Arka kapak:

“Caroline Jacobs kendini kaybetmişti. O, bir eşti, bir anneydi (genellikle kaçındığı, dövmeli kızın annesiydi), bir fotoğrafçıydı ve bir pısırıktı. Kendisini öne çıkarmak, ipleri eline almak ya da hayatla başa çıkmaya çalışmak onun yapacağı şeyler değildi. Bu nedenle Caroline sonunda kendini kaybederek Okul Aile Birliği başkanına o –altı- harfli kelimeyi haykırdığında önce kendisi şoke olmuştu. Tabii kocası da. Tabi okul aile başkanı da. Ve tabii ki diğer herkes de. Fakat Caroline kısa sürede bu patlamanın gerçek sebebinin ne olduğunu anlamıştı: Genç bir kızken en yakın arkadaşı Emily tarafından uğradığı iz bırakan bir ihanet. Bu olay Caroline’ın hayatını sonsuza dek değiştirmişti.

Böylece, Caroline damarlarında dolaşan azıcık cesaret ile büyüdüğü kasabaya geri dönerek Emily ile yüzleşmeye karar vermişti. Kızı Polly’yi okuldan alıp, beraber Caroline’ın muhteşem geri dönüşü için yola koyulmuşlardı. Ancak hiçbir şey planladıkları gibi gitmedi. Uzun süredir gizli kalmış sırlar gün yüzüne çıkmaya başlayınca, Caroline eski ve kötü bir arkadaştan çok daha fazlasıyla yüzleşmek zorunda kalacaktı.

Matthew Dıcks’e özgü kıvrak bir zekayla yazılan bu sıcacık hikaye, çocukluk deneyimlerimizin hayatımıza nasıl yön verebildiğini, bir kadının hayatını değiştirme çabalarını ve bu esnada kendisini ve kızını gerçekten buluşunu anlatıyor.”

Sayfa 124 ten kısacık:

“ Tamam “ dedi Randy ellerine bakarak. Tüm öfkesi, tüm kızgınlığı gitmişti. Sanki evren davranışından ötürü Randy’yi cezalandırmış, bu ceza da Randy’ye kafi gelmişti. Mutfağa yöneldi.

Emily, “Yardım edeyim” diyerek kocasının peşinden gitmeye davrandı. Sonra durup arkasına baktı. “Baksana, Caroline… Ben şey… Yani, acaba sen…”

“Sen onun yaralarını sar. Bana da faraşla süpürgenin yerini göster, ortalığı süpüreyim. Sonra konuşuruz. Ya da konuşmayız. Nasıl istersen.”

Emily hafifçe gülümsedi. “Tamam. Teşekkürler.

Keyifli okumalar 📖📖📖

Sevgiyle kalın” 😍😍😍

 

Yorumlar