Pembe Evdeki Ölü… Agatha Christie…


Herkese selam.

Yeni yıl –artık eskimeye başladı bile- hepinize sağlık, mutluluk, huzur, neşe, aşk, bolluk ve bereket getirsin. Kazasız, belasız ve tabi ki Coronasız bir yıl diliyorum. Dilerim bu yıl geçen yıllardan daha çok kitap okur, el sanatlarıyla daha çok meşgul olur, daha çok hikayeler,  şiirler yazar ve daha çok paylaşım yaparım. Başlayalım öyleyse:

 


 Pembe Evdeki Ölü… Agatha Christie…

Yine Agatha Christie ve yine mükemmel bir öykü. Bir sanat çalışmasından yola çıkarak bulunan katiller, aydınlatılan cinayetler. Kitap 270 sayfa ve her sayfada heyecanı n tadına varıyorsunuz.

Arka kapak:

“Tommy ve Tuppence, huzurevinde kalan teyzelerini ziyaret ettiklerinde yaşlı kadınların oradaki doktorlardan kuşkulanmalarını ve bazı tersliklerden bahsetmelerini önemsemezler, ne de olsa teyzeleri huysuz ihtiyarın tekidir.

Ancak Bayan Lockett “zehirli mantar çorbası”ndan ve Bayan Lancaster “şöminenin arkasında gizlenen cesetler”den söz ettiğinde Tommy ve Tuppence, kendilerini tüyüler ürpertici bir maceranın içinde bulurlar ve bu macera her ikisini de ölümün eşiğine getirir…”

 

Sayfa 145:

“Efendim?”

Albert kapıda duruyordu.

“Ne var?”

“Tavuk için endişeleniyorum.”

Tommy “Lanet olsun! Senin aklın fikrin tavukta.” diye homurdandı.

Şey ben hanımefendinin bu saate kadar geleceğini ve en geç sekizde sofraya oturacağınızı düşünüyordum.”

“Ben de öyle.” Diyen Tommy bileğindeki saate bir göz attı. “Tanrım, neredeyse dokuza yirmi beş var!”

“Evet, efendim. Ve tavuk da…”

 

Keyifli okumalar. Sevgiyle kalın, her şey gönlünüzce olsun 😍😍😍📖📖📖

Yorumlar