Emma… Jane Austen…

Emma, 1800’lü yıllarda İngiltere’de yaşayan zengin bir ailenin iki kızından küçük olanıdır. Yirmi bir yaşındaki Emma babası ile yaşamaktadır… Hikayenin tamamı tabii ki kitapta; merak edip okumak isteyenler için 469 sayfadan oluşuyor. 
Jane Austen’in olayları ve kişileri betimlemelerine bayıldım. Bayan Bates karakterine hayat vermesi ise olağan üstü. Bayan Bates ile günümüz roman kahramanlarını karşılaştırmak gerekirse:



 

   -       Günümüzde: “ Salata için dolaptan tuzluğu verir misin?”

-  Bayan Bates:”Ahh! Canım bayan Woodhouse! Ziyaretimize gelirken bahçelerinden taze taze toplanmış otlar getirmiş, öyle güzeller ve tazeler ki. Dedim, bu taze otlarla yapılmış bir mevsim salatasını beraberce yemek ne güzel olur, hemen otları yıkamak için lavabonun yanında gördüğün beyaz yeşil derin kaba suyu doldurdum. Her birini tek tek okşarcasına yıkadım. Onları iyice yıkadıktan sonra küçük küçük, nazikçe, ezilmelerine müsaade etmeden doğradım. Hepsini derin ve geniş bir kapta topladım. Bayan Woodhouse ne kadar ince düşünceli bir hanım dedim, hiç elleri boş gelmez, biz eski dostlarını her zaman onurlandırır. Salatanın tüm malzemelerini koydum. Şimdi tadı yerinde olsun diye birazda tuz koymalıyım diyorum, ne dersiniz? Hemen arkanızda başınızın hizasındaki rafta, mavi üzerine beyaz minik çiçek desenli kapaklı kavanozda tuz var. Size zahmet olmazsa onu bana verirseniz, salatanın içine yeteri miktarda tuz koyabilirim. Ah!! Çok teşekkür ederim, çok naziksiniz…”

Başkalarını bilmiyorum ama Bayan Bates gibi biri ile arkadaşlığım sanırım tanıştığım gün ile sınırlı kalırdı. Geveze, geveze ötesi bir geveze. Ama Bayan Bates karakteri Emma’ya ayrı bir tat vermiş. Öyle bir karakter olmasa roman eksik kalırmış.

 

Arka kapak:

“Güzel, zeki ve zengin olan Emma Woodhouse halinden son derece memnundur ve hayatında ne aşka ne de mutlu bir evliliğe gerek görüyordur. Ne var ki etrafındaki insanların aşk hayatlarında etkin bir rol üstlenmeyi, çöpçatanlık yapmayı çok seviyordur. Fakat dostu Bay Knightley’nin uyarılarını dikkate almayıp yeni arkadaşı Harriet Smith’e münasip bir eş adayı ayarlamaya kalkınca, titizlikle hazırladığı planı çok geçmeden ortaya çıkar. Bu planın, hiç beklemediği sonuçları olacaktır.

Emma, yayınlanmasının üzerinden 200 yılı aşkın bir süre geçmesine rağmen, biçim ve teknik açısından devrimci bir roman olma özelliğini koruyor. Başkahramanımız Emma Woodhouse’un öznel bakış açısıyla yazılmış olan Emma, bu yanıyla Flaubert, Joyce ya da Woolf’un olağanüstü deneysel romanlarının öncülü sayılmaktadır. Emma, herkes gibi kusurları olan büyüleyici başkahramanıyla ve insan ilişkilerini nüktedan biçimde ama derinlemesine işlemesiyle, Jane Austen’ın en kusursuz romanı olarak görülmektedir.”

Keyifle okumanızı dilerim 📖📖📖 

Sevgiyle, sağlıkla ve her zaman sevdiklerinizle kalı😍😍😍

Yorumlar