Günaydın, sevgili bloğum. Nasılsın? Ben mi?
İyiyim şükürler olsun. Ölenler-kalanlar derken insan yaşadıklarını
sadece şükürle kabullenmeyi öğreniyor.
Bu hafta
çok sık görmesem de çok sevdiğim bir kardeşimizi kötü
hastalık sebebiyle kaybettik. Daha 30-31 yaşlarında; küçücük bir çocuğu vardı. Allah’ım
acıları tekrarlatmasın. Evladının yolunu, kısmetini açık eylesin. Damla’mızın mekânı
cennet olsun… 😢😢😢
Hayat öyle-böyle
geçip gidiyor. Yakalayabildiğimiz yerlerde sıkı
sıkı sarılıyoruz yaşamın
kuyruğuna. Elimizden geldiği kadar
işte…
Herkes
gibi benim gün içinde tekrarladığım rutinlerim var. Sabah çocuklar okula gittikten sonra biraz
el işlerimi nakışlarımı yapıyorum (ev işleri ile gürültü
yapmamak için). Sonra ekmek, gazete ve diğer
ihtiyaçlar için markete gidiyorum gelince yemeği ocağa koyup gazetemi okuyorum. Gazete okurken en sevdiğim şeyde sade bir kahve içmek, tabi sonra fincan hemen kapatılıyor…
Falda sureti görüyor musunuz. Bu suratı
gördükten sonra 6-7 gündür kahve içmeye ara verdim. Herhalde gaipteki
koruyucularım “yeter artık her gün kahve
içilip fal mı kapatılır!” demek istedi.
Ama canım da çok çekiyor, bugün bir kahve
içeceğim sanırım. Siz de içer misiniz? Hepimize afiyet
olsun.
Sevgiyle
kalın 😍😍😍