Acı Kahve... Agatha
Christie…
Para hırsı ile gözü dönmüş bir katil; ağız tadıyla içilmesi gerekirken zehre dönüşen bir fincan kahve. Agatha Christie’nin kısa hikâyelerinden biri “Acı
Kahve.” 150 sayfa. Birden fazla kişinin
sebebi varken yine ilk başta şüphelenilen ama sonra “O değildir!” diye gözünüzü üzerinden çektiğiniz kişi katil çıkıyor. Evet, benim ilk başta şüphelenip sonrada “O değildir!” dediğim kişi meğer katilmiş!!! Bakalım sizin de
tahmininiz doğru çıkacak
mı?
Önce kitabı
satın alıp okumanız gerek. Satın almak derken; elimde ki kitapları elden
çıkarsam iyi olacak sanırım, yenilerine yer açmak lazım öyle değil mi? Sömestr tatilin ilk haftasında Ankara’ya gittik. Zorunlu
ama keyifli birkaç gün geçirdik. Şansımıza
günlük güneşlik birkaç gündü. Çocuklarla hedefimiz genelde AVM’ler
oluyor. Neyse ki üçümüzün ortak zevk aldığımız
yerler Nezih, D&R ve Arkadaş gibi kitap ve kırtasiyeciler oluyor. Sonuç olarak
Ankara’dan yeni kitaplarla döndüm.
Gelelim
romanımızın “Arka Kapak” yazısına:
“Ünlü bir
fizikçi olan Sir Claude Avory savunma sanayi alanında çok önemli bir formül
üretir. Ancak aile fertlerinin bu formülü çalacağından şüphe etmektedir. Duruma açıklık getirmesi
için ünlü dedektif Hercule Poirot’yu malikânesine davet eder.
Bu arada
Sir Avory tüm aile fertlerini de çağırmıştır. Yemek sonrası kütüphanede bir yandan
kahvesini yudumlarken bir yandan da onlarla sohbet edecektir. Çünkü formülün
akrabaları tarafından çalındığını anlamıştır. Uşağına gizlice kapıyı kilitlemesini
emreder, misafirlerine de ışıkların kısa bir süreliğine kapatılacağını ve formülü çalan kişinin
kâğıdı sehpanın üzerine
koymasını söyler.
Ancak ışıklar yandığında misafirler kendilerini hiç de beklemedikleri bir manzaranın içinde bulurlar; ortada boş bir
zarf ve bir ceset vardır.
Poirot
malikâneye ulaştığında Sir Avory’nin cansız bedeniyle karşılaşır.
Şimdi
her şey ünlü dedektifin keskin zekâsına, müthiş dikkatine ve eşsiz gözlemine
kalmıştır...”
Keyifle
okumanızı dilerim 😍😍😍