Onlar bizim kıymetlilerimiz.






Çocukluk yaşlarımdan beri hayranı olduğum Fenerbahçe’min son hali herkes gibi benimde içimi yakıyor. Her hafta kızımın saçını başını yolma noktasına gelmesi öfkemi daha da artırıyor. Peki, biz böyle üzülür, delirir, umutsuzluğun pençesinde kıvrım kıvranırken sahada top peşinde canhıraş koşması gereken futbolcularımızın umurunda oluyor mu? Vallahi bilmiyorum, bilemiyorum.
Sosyal medya da taraftarlarımızın birbirine umut aşılamak için yazdıklarını takip ediyorum: “yeniden seninleyiz!”, “yeniden yanındayız!”, “yeniden şampiyonluk!” vs. bende tamamen onlarla aynı fikirdeyim; sonuçta biz ne demiştik: Pazara kadar değil, mezara kadar Fenerbahçe! Öylede olacak! Ömrümüzün sonuna kadar hep Fenerbahçeli, hep "Ali Koç başkan Fenerbahçe şampiyon" diyeceğiz. Ama?...

Ama?... Taktik mi değiştirsek? Farklı bir yol mu denesek acaba? Bazen beni şeytanlar dürter, akla hayale gelmeyecek şeyler düşünürüm. 81 ile dağılmış taraftarlar olarak oturup dövünmek yerine bizim kadar onlarında bu ezikliği yaşamaları için, bizim nasıl hissettiğimiz anlamaları için acaba büyük başkanımız futbolculara ders niteliğinde cezalar mı verse? Mesela:
1-    Kötü oynadıkları (sadece yenildiğimiz, berabere kaldığımız maçlar da değil, kalitesiz oynadığımız maçlarda dâhil olmak üzere) her maç sonunda stat tamamen boşalana kadar sahada hazır ol da bekleyip “Kötü oynadığım için özür dilerim, bir daha olmayacak.” Mantrasını tekrarlasınlar.
2-   “Buyur Bi’De Burdan Bak” komedi programındaki gibi stad boşalırken kapıda kapı da bekleyip tek tek taraftarların ellerini öpüp özür dilesinler!
3-   Stat boşaldığında tribünleri temizlesinler, koltukları tek tek silsinler.
4-  Tırnaklarını sarı ve lacivert renkli oje ile renklendirip sosyal medyada yayınlasınlar. Altına da “kötü oyunum için özür dilerim” yazsınlar!
5-   Kadıköy’de muhteşem Boğa'mızın etrafında çember oluşturup 1,5 saat saygı duruşunda beklesinler! Laf atan olursa da seslerini hiiiç çıkarmasınlar!
6-  Okul veya kurumların –Huzurevi, Darülaceze gibi- bahçesini düzenlesinler, tek tek elleriyle çiçek diksinler!
7-   “Kötü oynadığımı biliyorum, çok üzgünüm. Başta sayın başkanımız Ali Koç olmak üzere tüm Fenerbahçeli taraftarlarımızdan özür diliyorum!” yazdıkları paylaşımlarını tüm sosyal medyadan bir sonraki maça kadar her gün paylaşsınlar.
8-   Halka açık alanlarda yüksek sesle kitap okusunlar!
9-  Teknik direktörümüz dâhil yedeklerle birlikte tüm takım 25 er adet “Lefter Efsane” triko forma alıp; satın alamayan taraftarlara bağışlasınlar!
En çokta bu fikri tuttum. Düşünsenize formanın fiyatı 99,00 TL. Adam başı 25 tane alsalar bir kişinin ki 2.475,00 TL. yapar. Takımı 30 kişi olarak hesap etsen 30x2.475,00 = 74.250,00 TL. yapar. Eee 8 hafta geçti gitti. Bu cezayı 8 haftalık yapsak ne kadar yapar?= 594.000,00 TL.
Hiç yoktan iyidir. Hem çocuklar sevinecek, hem de Lefter Efsane formaları daha çok kişiye ulaşmış olacak. Fenerium da kazanmış olacak, dolayısıyla da Fenerbahçe kazanacak!


Ohhh! Aklımı seveyim. Ben yazdım içim ferahladı, yüreğimin yağları çözüldü. Boş verin sayın başkanım siz bu cezaları uygulamasanız da olur. Onlar bizim kıymetlilerimiz.