Yerçekimi Melodisi...



Yerçekimi Melodisi…  Samantha Sotto…
Son birkaç aydır okuduğum kitapların konusu geçmiş ve bugün arasında geçen hikâyelerden oluşuyordu (Bu bir işaret mi acaba?) Yerçekimi Melodisi ise çok daha farklı; geçmişe ve geleceğe gidip-gelmelerin olduğu bir kitap. Kahramanları ise Sir Isaac Newton ve Andrea Louvıere…
Müzisyen babasının ısrarı ile çello çalmayı öğrenmeye çalışan küçücük bir kızken bir mucizeyle karşılaşan Andrea Sir Isaac Newton ile tanışıyor…

Oldukça ilginç bir konusu olmasına karşın ara sıra “yok artık, daha neler” dediğim anlar olmadı değil. Ama daha çok “ben böyle bir tecrübe yaşasaydım kimi görmek tanımak isterdim acaba” diye çok düşündüm. Sanırım Madam Marie Curie ile tanışmayı isterdim. Onun günümüze geçmesine vesile olabilmeyi isterdim. Yaşadığı dönemin şartlarında elde ettiği buluşlarını bugün ki teknoloji ile yaptığını hayal etsenize! Kim bilir neleri anlamamız / öğrenmemiz mümkün olurdu?

Kitap 383 sayfa. İlk baskı Eylül 2017. Novella yayınlarından çıkmış. Ben bu kitabı çok sevdim. Konusunu, hikâyenin akışını çok sevdim. Yazar Samantha Sotto’nun hayal gücüne hayran oldum. Bakalım siz okuduğunuzda beğenecek misiniz?



“Onun ayrıcalıklı yeteneği, sadece zihinsel olan bir problemi, çözümünü örünceye kadar sürekli aklında tutabilme gücüydü.”  
(John Maynard Keynes, Isaac Newton Hakkında.) (Syf. 71)

“Bir insan gerçek olmayan şeyler hayal edebilir ama sadece gerçek olanları anlayabilir çünkü eğer bir şey gerçeğe uygun değilse, onu kavramak, anlamak değildir.”
(Sir Isaac Newton) (Syf. 91)

“Önceden olan geride bırakıldı; asla olmayan ise şu andır.”
(OVID) (Syf. 99)

“Elmaların düştüğünü milyonlarca insan gördü ama sadece Newton sebebini sordu.”
     (Bernard M. Baruch) (Syf. 122)

     “Eğer kullandığım aletleri ve eşyaları benim için başkalarının yapmalarını beklemiş olsaydım, hiçbir şey elde edemezdim.”
     (Isaac Newton) (Syf. 264)

     Arka kapak:
    “Bilim kesindir, kaynağı bilinir, sonuçları nettir. Ama aşk…
    Herkes Isaac Newton’ ı yalnız, kendini bilime adamış biri olarak bilir. Peki ya öyle değilse?”
    Keyifle okuyun, sevgiyle kalın…