Atina’da meydana gelen yangın felaketinin
ardından “oh! Olsun” diyenlere sormak istiyorum:
Sizin hiçbir mumu söndürmeye çalışırken
eliniz yanmadı mı?
Kibrit çakarken ucu sıçrayıp elinizi yakmadı
mı?
Hiç mi ütü yaparken yakmadınız elinizi?
Çocukluğunuzda soğuk suyla ılıtılmış çayınız
üzerinize döküldüğünde anneniz nasıl telaşlanmıştı
unuttunuz mu?
İrmik helvası yaparken buharından eliniz yandığında
canınız nasıl
yanmıştı değil mi?
Peki, kaçınız mangalı harlarken yüzüne
sıçrayan odun kömürüne küfürü basmadan durabildi?
İnsanoğlu hayatta birçok şeyi başarabilir ama üç şeyin önüne geçemezmiş: Ateşin (yangının), suyun (selin) ve depremin.
İnsan parmağının ucu
yandığında bile acısını uzun zaman çekiyor. Kaldı ki böyle bir yangında değil yaralanmak, böyle korkunç bir manzarayı canlı izlemek bile insanın hatıralarından
silinmesi çok zor.
Yangında hayatını kaybedenlerin toprağı
bol olsun. Yaralı olarak kurtulanlara Rabbim şifa versin.
Ve Allah hiç birimize böyle bir acı yaşatmasın.(Amin!!)