Yedilerin
Gizemi… Agatha Chrıstıe
Bütün polisiyelerde,
hatta yaşadığımız düzen içinde şu inanış vardır ya: “Katil mutlaka cinayet yerine
döner!” Yedilerin Gizemi’ nde de durum böyle. Katilin kim olduğunu tabii ki söylemeyeceğim ama
katil romanın kahramanlarından çok uzakta değil.
294
sayfa olan Yedilerin Gizemi, Agatha Chrıstıe’nin birçok romanında alıştığımız gibi
Hercule Poırot’nun değil bu defa başmüfettiş
Battle’ın açıklamalarıyla aydınlanıyor.
Arka kapak:
“İflah olmaz bir uyku bağımlısı olduğunu
kanıtlayan
Gerry Wade’e arkadaşları bir şaka yapmak isterler. Sekiz çalar saatin sabah 6,30 dan başlayarak art arda çalması
planlanır. Ancak
sabah olduğunda saatlerden birinin kaybolduğu ve yapılan şakanın
istenmeyen trajik sonuçlara
yol açtığı görülür.
Chimneys
Köşkün’nde
dört yıl aradan sonra bir cinayet daha işlenmiştir ve bu son olmayacaktır. Cinayet mahallinde yedi çalar
saatin bulunması ve kurbanların ağızlarından dökülen son sözlerin “Yedi Kadran” olması tesadüfi değildir.
Tüm bilinmezler
düğümü bu iki sözcükte
saklıdır… İşi çözmek ise başmüfettiş Battle ve arkadaşlarına düşer.”
Okurken
benim kadar keyif almanızı dilerim.