Havalar soğudu…
Kar yağdı… Çok soğuk… Don yaptı… Erkenden hava
kararıyor, gün mü gece mi belli olmuyor… Derken… Havada bir hafiflik… Atkılar,
bereler çözülmüş…
İnsanın içine işleyen,
adını koyamadığın bir koku sarmış her yanı… Hafif
bir rüzgârla yüzünü yalayan, yüreğe
dokunan bir ılıklık… İçinde neşeli şarkılar söylemek
isteyen bir yaramaz çocuk… Allah Allah! Bu da ne şimdi
derken… Aaa… Bahar gelmiş. Evet, biliyorum önümüz
Mart. Biraz soğuk
olur, yağmuru bol olur. Hatta kar bile yağabilir ama olsun.
Yine de bahar gelmiş, hoş gelmiş!
The
air was cold... It was snowy... It was very cold... It made frost... It was
early in the morning and it was not clear at night... Then... A lightness in
the air... Wings and bills were dissolved... A smell that you can not put your
name into... Licking, warmth touching the heart... A naughty child who wants to
sing joyful songs in it... My God! This is what I say now... Aaa... Spring is
here. Yeah, I know it's coming March. It gets a little cold, the rain is
abundant. Even snow can fall, but get it.
Anyway, spring is here, it is nice!