Tam
üç yıl… Babamı sonsuzluğa uğurlamamızın
üzerinden geçen koskoca üç
yıl. Koskoca diyorum diye abartıyorum sanmayın.
Söylerken kolay da yaşarken öyle
zor ki…
Yıllar geçse de
üstünden
Bu kalp seni unutur
mu
Kader gibi istemeden
Bu kalp seni unutur
mu
Bir hasretlik yüzün
vardı
İçimde
bir hüzün vardı
Söyleyecek sözün
vardı
Bu kalp seni unutur
mu
Bu kalp seni unutur
mu
Kalbim seni unutur mu
....
(Fikret Kızılok)
Three
years ... Three years of koskoca passing over our dad's proclamation of
eternity. Do not think I'm exaggerating it as saying I am a Koscius. It's so
hard when you say you're easy to say ...
Over the years
Does this heart
forget you
Unintentionally like
destiny
Does this heart
forget you
I had a longing
I had a sadness
inside
There was a word to
say
Does this heart
forget you
Does this heart
forget you
My heart will forget
you
....
(Fikret Kızılok)
Biliyorum
herkesin hayatında yeniden yaşaması mümkün
olmayan anıları var. Tekrarı mümkün
olmayan zamanlar…
Gel yine küçüldü
saatler
Zor benim işim bilemezsin
Kâh sana boyanır
gözlerim
Kâh içimi bulutlar
sarar
Can sana bölünür uykular
Ah seni çeker canım işte
Yoksun yoksun kaç gün
ya
Vurgun yorgun
derbeder
Bir buz gibi kış gecesinde
Bu sokak kedisi
yapayalnız
(Kayahan)
I
know there are memories that can not be reproduced in everyone's life. Times
that are impossible ...
Come back again
You hardly know my
job
Even my eyes are
painted on you
My heart is full of
clouds
Can divide you sleep
Oh, it will attract
you darling
How many days do you
miss
Harsh tired derby
In an ice-cold winter
This street cat alone
(Kayahan)
Sadece
resimlerde kalan hoşluklar… Bazen içimi
acıtan, bazen de acı-tatlı bir tebessümle yüzüme yayılan bir sarhoşluk…
Bir rüzgâr esti ta
eskilerden
Yıkılmış evler ve
depremlerden
Oyuncak yaptığım
kendi kendime
Üst üste dizilmiş tezeklerden
Bir rüzgâr esti ta
eskilerden
Taş toprak fındık
bahçelerinden
Babamın yırtık
elbisesinden
Bayramlık dikildiği günlerden
…..
Çocukluğum çocukluğum
Eksik birşey var bilemiyorum
O zamanlardan
yasaklamışlar
Doyası doyasıya ağlayamıyorum
…
(Tanju Okan)
Just
the delights in the pictures ... Sometimes it is a drunkenness that spreads
from a pitiful smile to a bitter sweet smile ...
A windy day
Demolished houses and
earthquakes
I make my own toy
From top to bottom
A windy day
Stone earth from
hazelnut gardens
From my father's torn
attire
On days when he is
wearing a feast
... ..
Childhood childhood
I do not know if
something is missing
They have forbidden
it from time to time
I can not cry out
...
(Tanju Okan)
Anılar…
Resimlerde saklı kalan zamanlar… Böyleyim işte. Şarkılardaki gibi…
Yıllardan sonra bu akşam ilk defa
Anılar içinde baş başayız
seninle
Yıllanmış mektuplar sararmış resimler
Hepsi de birer birer
gözyaşlarım
gibiler
Dokunmayın bu akşam gözyaşıyla
doluyum
Artık resimlerde
kalmış bir sevdanın
kuluyum.
…
(İlhan İrem)
Sevgiyle kalın…
Emoirs
... The times that are hidden in the pictures ... That's what I say. As in the
songs ...
For the first time
this evening after years
Inside the memories,
Yearly letters
yellowed pictures
All of them are like
tears
Do not touch tonight
I'm filled with tears
I am now a lover of a
lingering love in the pictures.
...
(İlhan İrem)
Sevgiyle kalın…