Soğuk kış gecelerinin bitmeyen karanlıklarında,
sana arkadaş olacak bir sıcak nefes aramaktır “aşk”. Tir tir titrerken ellerin, buz kesmiş camlara dayamaktır alnını. Saatlerce bakmak beyaz karanlıklara;
bir gölge, bir hayat belirtisi beklemektir “aşk”. Saçlarında donup kalmış kar taneleri, parmaksız eldivenleri içinde soğuktan uyuşmuş elleri ile kapını çalacak bir nefes beklemektir “aşk” . Ağırlığına dayanamayıp, kırık dökük ağaç dalları gibi beyaz yorganın üstüne yığılmaktır “aşk”. Islık ıslık uğuldayan
rüzgârların
içinde
adını duymayı umut etmektir “aşk”. Sana seslenecek bir sevgilinin
hayali; sonsuza kadar sürecek bir aşkın düşüdür kurduğun. Ve o
bitmeyecek kadar uzun geçen kış gecelerinde,
nefesi nefesin olacak bir sevgilidir beklediğin.
Nefesi nefesin olacak bir hayattır “aşk”.
(Bartın / Türkiye -2016)
Ilık
bir rüzgârın sürüklediği bembeyaz bulutlardır “aşk”. Rengi yavaştan griye çalan; içine korkular salan bulutlardır. Yeni yeni yapraklanmaya başlamış ağaçların dalları arasından gökyüzünü seyretmektir “aşk”. Rüzgârda üşüyen yüzünü
güneşte ısıtmaktır biraz. Buz tutmuş yüreğinin çözülmesi için yağmuru beklemektir birazda…
Toprağın içinden fırlamayı bekleyen
papatyaları hayal etmektir. Yuva kurmaya çalışan
kuşların şarkısını dinlemek. Bahar yağmurlarında ıslanmak; mis gibi toprak kukusunu özlemle içine doldurmaktır
“aşk”. Göz göze gelmeyi
dilemek, ellerinin ellerinde kaybolmasını beklemektir “aşk”. Kışın ardından gelen baharda bir mucize
beklemektir “aşk”. Varlığını mucize bilmektir “aşk”.
(Bartın / Türkiye- 2016)
Kızgın güneşin altında eriyip gitmektir “aşk”. Eriyip akmak, sevda denizine karışmaktır “aşk”. Pırıl pırıl parlayan gözlerinin içinde kaybolmak, ateşi ateşinle söndürmektir “aşk”. Buz gibi sulara dalıp, derinliğinde kaybolmayı dilemektir. Kor olmuş ateşi söndürmenin, baş döndüren çıtırtıları içinde hapsolmaktır “aşk”. Dalga dalga kıyıya vurmak; uzanıp giden kumsal boyunca ayak izlerini aramak… Ve… Zaman zaman geri çekilmeyi bilmektir “aşk”. Yenilgiyi kabullenmek. Sonra yeniden, yeniden vurmak kumsala… Bıkmadan, usanmadan… Belki bir deniz kabuğunda, belki bir martının çığlığında bulmak izini. Pupa yelken yol almaktır “aşk”. Rüzgârla dolmak, özgürlüğe kucak açmaktır. Mavinin içinde beyaz, beyazda sen, denizde biz olmaktır “aşk”. Enginde yok olmak… Sonsuzlukta bir ada bulmaktır “aşk”.
(İnkum / Bartın / Türkiye-)
Yüreğini kanatan hançerin acısına katlanmaktır “aşk”. Acıyı gözyaşlarınla yıkamak. Yağmurlarda
ıslanmaktır; yudum yudum gözyaşı içmektir
belki de. Sarıya vurulmaktır “aşk”. Sarı solgun bir güneş… Sararmış solmuş yapraklar… Bir
kitabın arasında sararıp solmuş bir mektup…
Sarıya boyamak her şeyi. Hazan sarısına boyamak dünyayı. Sert rüzgârların döktüğü yaprakların toprağa düşmesini şairane bulmaktır “aşk”. Ayaklarının altında çıtırdayan yaprakların şarkısını dinlemektir “aşk”. Birer birer kapanan pencerelerin sessizliğidir “aşk”. Yalnızlığın haykırışı; dağların ardından kopan fırtınanın çığlığıdır çoğu
zaman. Korkudur “aşk”. Soğuk kışların başlangıcı. Yalnızlığın, bir olmanın, ıssız kalmanın, sensiz olmanın
diğer adıdır “aşk”.
SEASONS OF LOVE
Ending
in the darkness of a cold winter night, the search for a warm breath it will be
friends "love". T en
trembling hands, is to cut glass ice resting on his forehead. Look white to
dark hours; A shadow has to wait for a sign of life "love". Remained frozen snowflakes in her hair,
fingerless gloves are numb from the cold in one breath waiting to be knocked on
the door with his hands "love".
He could not stand the weight is clutter on the white duvet tree branches
broken down as "love". Whistle
whistles howling winds hope to hear the name of "love". A lover's dream to call you; It is more than a
dream you dreamed forever. And it will not end up in the long winter nights,
you expect to be a lover's breath is breath. Breath is a breath of life to the "love".
(Prag/ Çek Cumhuriyeti - 2016)
White
clouds that are a warm wind drag "love".
Color plays slower than gray; fears are releasing into the cloud. New
branches of the trees will have new leaves begin to watch the sky from the "love". The wind a little bit cold face of the sun to
heat. Rain for the solution of the frozen heart is to wait a little ... Rocketing
through the soil to imagine waiting daisies. Listen to the song of the birds
nest leeching. Spring to get wet in the rain; Would I like to fill the earth
pussy longingly into the "love".
Wish to come eye to eye is lost in the hands of the waiting hands of "love". Then wait for a
miracle from the spring winter is "love".
Assets have to know the miracle of "love".
(İnkum / Bartın / Türkiye-)
(Bartın / Türkiye)
Your
heart to endure the painful dagger wings "love".
Wash your bitter tears. To get wet in the rain; tears are perhaps sip to
drink. It is to hit the yellow "love".
A pale yellow sun ... Yellowed leaves withered ... turn yellow and
faded letters in a book ... To paint everything yellow. Autumn to paint the
world yellow. Pour the harsh winds of the leaves are falling to the ground to
find poetic "love". Under his feet was listening to the song of
crackling leaves "love". One
is the silence of a closed window "love".
Cry of loneliness; After the mountain is the scream of the storm broke most
of the time. To be afraid of “love”. The
onset of the cold winter. Of loneliness, of being one, to remain uninhabited,
it is another name being without "love".
Stay
with love and love J)
(Kuş Kayası-Amasra / Bartın / Türkiye-)
HAYAT
Ey hayat
Sen şavkı sularda bir dolunaysın
Aslında yokum ben bu oyunda
Ömrüm beni yok saysın
El oğlu sevdalardan dem tutar
Aşk büyütür yıldızlardan
Seninse düşlerin yasak dokunamazsın
Birini sevmişsindir geçen yıllarda
Açık bir yara gibidir hala
Hala çok özlersin onu ağlayamazsın
Ey hayat
Sen şavkı sularda bir dolunaysın
Aslında yokum ben bu oyunda
Ömrüm beni yok saysın
Tırmandıkça yücelir dağlar
Sen mağlupsun sen ıssız
Sesinde çığlıklar boğulur ama bağıramazsın
Birini sevmişsindir geçen yıllarda
Açık bir yara gibidir hala
Hala çok özlersin onu ağlayamazsın
Ey hayat
Sen şavkı sularda bir dolunaysın
Aslında yokum ben bu oyunda
Ömrüm beni yok saysın
Söz: Yılmaz Odabaşı
(Marmaris/ Muğla / Türkiye-)
LIFE
Oh life
You're a full moon gleam waters
In fact, I'm not in this game
My life you ignore me
El son de amount of love
Love is larger than the stars
Although you can not touch ban dropped
you like the one in the last year
It is like an open wound still
Do you still miss her cry
Oh life
You're a full moon gleam waters
In fact, I'm not in this game
My life you ignore me
Climb ascends mountains
You are defeated you desolate
screams drowned in sound but you do not yell
you like the one in the last year
It is like an open wound still
Do you still miss her cry
Oh life
You're a full moon gleam waters
In fact, I'm not in this game
My life you ignore me
Lyrics: Yılmaz Odabası
Soloist: Onur AKIN